Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu, 594. hafta basın açıklamasında, referandum sürecindeki yeni bir nefret ve kutuplaşma iklimini toplumun kaldıramayacağına dikkat çekerek, “‘Evet’ diyenler de, ‘hayır’ diyenler de bu memlekete dâhildir.” mesajı verdi.
Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu, 594. hafta basın açıklamasında, TBMM’de kabul edilerek referandum sürecine giden anayasa değişikliğinin, toplumda yeni bir nefret ve kutuplaşma iklimi doğurmaması için sağduyu çağrısı yaptı. Platform adına Sakarya Dayanışma Derneği’nden Deniz Çelik’in okuduğu açıklamada, “Meclis’teki siyasal gerilim, hızla memleket sathına yayılıyor ve Türkiye, yeni bir toplumsal yarılma yaşamaya başlıyor. Son yıllarda, bir yönetim stratejisine dönüşen bu durum, ne yazık ki ortak geleceğimizi tehdit eden bir hal aldı. İktidara muhalefet yahut yönetime itiraz; ihanet ile eşdeğer tutulmaya başlandı. Ve bunun sonucunda, her kritik meselede; baba oğula, eş dosta, kardeş kardeşe adeta düşman gözüyle bakar oldu. Ne yazık ki gündelik hayat, tepeden tabana doğru yayılmak istenen bir nefret ikliminde boğuluyor. Toplumun kamplaştırıldığı ve adeta birbirine karşı seferber edildiği bu vaziyetin kimseye fayda sağlamayacağı ortada.”
Açıklamada “Önümüzdeki karar süreci şüphesiz büyük önem taşıyor. Fakat unutmayalım ki; doğru bir karar verilebilmesi için öncelikle sağduyunun hâkim olduğu bir ortamın tesis edilmesi şart.” diyen Çelik, OHAL’in kaldırılması gerektiğine dikkat çekerek “Darbe teşebbüsünde bulunanları çoktan aşıp, toplumsal muhalefete yönelmiş olağanüstü hal yönetimiyle, adil ve özgür bir seçim gerçekleştirilemez. Anayasa değişikliğine itiraz edenlerin hedef gösterilmesiyle, hain ilan edilmesiyle kurulacak bir seçim ortamından toplumun hiçbir kesimine hayır gelmez. “Evet” diyenler de, “hayır” diyenler de bu memlekete dâhildir. O yüzden, insanların kararı üzerindeki her türlü vesayete son verilmelidir. Bu kritik süreçte, herkesi akl-ı selimle ve sorumlulukla davranmaya davet ediyoruz.” dedi. Açıklamanın devamında İsrail yönetiminin Trump dönemi başlar başlamaz Kudüs’te yeni yerleşim yerleri inşa ederek işgali yaygınlaştırmaya çalıştığına dikkat çekerek “Aslında İsrail’e en büyük imkanı ABD değil, bölgedeki kaos ortamı sağlıyor. Bölge ülkelerinin birbiriyle çatışmasının, bölge halklarının birbirine düşman edilmek istenmesinin tek galibi, siyonizm ve taşeronluğunu yaptığı küresel sömürü düzeni olmaktadır.” dedi.
Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu, 594. Hafta Basın Açıklaması
"Değerli dostlar, duyarlı Sakarya halkı;
Mevcut anayasada değişiklik yapılmasını öngören kanun teklifi, Meclis’ten geçti. Cumhurbaşkanı’nın onaylamasının ardından yeni bir referandum süreci başlayacak. Lakin değişikliğin sonuçlarından çok daha önce, referandumun bizatihi kendisi soruna dönüştü. Meclis’teki siyasal gerilim, hızla memleket sathına yayıldı ve Türkiye, yeni bir toplumsal yarılma yaşamaya başladı.
Son yıllarda, bir yönetim stratejisine dönüşen bu durum, ne yazık ki ortak geleceğimizi tehdit eden bir hal aldı. İktidara muhalefet yahut yönetime itiraz; ihanet ile eşdeğer tutulmaya başlandı. Ve bunun sonucunda, her kritik meselede; baba oğula, eş dosta, kardeş kardeşe adeta düşman gözüyle bakar oldu. Ne yazık ki gündelik hayat, tepeden tabana doğru yayılmak istenen bir nefret ikliminde boğuluyor. Toplumun kamplaştırıldığı ve adeta birbirine karşı seferber edildiği bu vaziyetin kimseye fayda sağlamayacağı ortada. Acilen değişmesi gereken asıl şey, kendi bugününü kurtarmak uğruna hepimizin yarınlarını heba eden bu egemen zihniyettir.
Şüphesiz bu günler de gelip geçecek. Devran dönüp, değişecek. Fakat bu sel böyle giderse, geride kalan kum değil, koca bir çamur deryası olacak. İstikbarın istikrar sanıldığı, ifsadın kurumsallaştığı, yalanın gerçeği kuşattığı, şiddetin sözü bastırdığı ve cumhurun birbirinden nefret ettiği bir vasatta, başkanlığın ne kıymeti harbiyesi kalacak?
Değerli hemşerilerimiz,
Önümüzdeki karar süreci şüphesiz büyük önem taşıyor. Fakat unutmayalım ki; doğru bir karar verilebilmesi için öncelikle sağduyunun hâkim olduğu bir ortamın tesis edilmesi şart. Darbe teşebbüsünde bulunanları çoktan aşıp, toplumsal muhalefete yönelmiş olağanüstü hal yönetimiyle, adil ve özgür bir seçim gerçekleştirilemez. Anayasa değişikliğine itiraz edenlerin hedef gösterilmesiyle, hain ilan edilmesiyle kurulacak bir seçim ortamından toplumun hiçbir kesimine hayır gelmez. “Evet” diyenler de, “hayır” diyenler de bu memlekete dâhildir. O yüzden, insanların kararı üzerindeki her türlü vesayete son verilmelidir.
Duyarlı Sakarya halkı,
Türkiye, kendi iç krizini yaşamaya devam ederken, dünya da yeni belirsizliklere doğru yol alıyor. Bir yandan Türkiye, Rusya ve İran, Suriye’de siyasi bir çözüm için, çok geç kalmış olsalar da, birlikte çalışıyor. Diğer yandan Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni başkanı Donald Trump’ın söylemleri bölgede yeni sorun alanları açacak gibi duruyor. İslam’ı açıktan hedef gösteren Trump’un, İsrail’i de açıkça desteklemesi bizim için sürpriz değil. “Oyunun kuralları değişti, artık ellerimiz bağlı değil” diyerek yeni başkandan tam destek alan siyonist rejim, mübarek Kudüs beldesinde 11 bin yeni yerleşim daha hedeflerken, ona en büyük imkanı aslında ABD değil, bölgedeki kaos ortamı sağlıyor.
Çevresindeki darbeleri destekleyen, çatışmaları besleyen, etnik ve mezhebi fitneleri körükleyen İsrail’in, mevcut ortamı kendisi için fırsata çevirmesi hepimize ders vermelidir. Bölge ülkelerinin birbiriyle çatışmasının, bölge halklarının birbirine düşman edilmek istenmesinin tek galibi, siyonizm ve taşeronluğunu yaptığı küresel sömürü düzeni olmaktadır.
Sevgili dostlar;
Platformumuz, kurulduğu günden beri, gerek ülkemizde, gerekse bölgemizde barışın ve özgürlüğün tesisi için önce hakkaniyetin ve adaletin sağlanması gerektiğine dikkat çekmektedir. Meselelere, iktidar sahiplerinin keyfiliği değil toplumun maslahatı zaviyesinden bakmaktadır. İşte bu bilinçle, önümüzdeki kritik süreçte, herkesi akl-ı selimle ve sorumlulukla davranmaya davet ediyoruz."